24 Nisan 2014 Perşembe

Annem ve BEN ve ANNEM


"Güç ve kararlılık. Seni seviyorum ve seninle gurur duyuyorum. Bu ikisi oldu mu, herhangi bir yere, istediğin her yere gidebilirsin."

"Doğru olanı yap. Kimsenin seni yetiştirildiğinden farklı bir şekle sokmasına izin verme."


"Seninle ve senin ilgilenilmesini gerektiğini söylediğin herkesle, sen nasıl istersen o şekilde ilgileneceğim. Buradayım. Sana tüm benliğimi getirdim. Ben senin annenim."

"Tosh Angelos. Canım kızımı sevdiğin için sana hayranım."

"Kendi iyiliğin için kendini korumalısın ve Guy'ın iyiliği için annesini korumalısın."

"Bu dünyada bir yerlere geleceksin bebeğim, çünkü sende her şeyi riske edebilecek cesaret var. Eğer başarısız olursan da, tek yapman gerekenin tekrar denemek olduğunu biliyorsun."

"Dünyanın  dört yanında bir koroyu ya da senfoniyi ya da bebeklerinin ağladığını duyamayan milyonlarca insanı düşün. Yaz oraya, Duyabiliyorum, Tanrı'ya şükür. Sonra bu kağıdı görebildiğini yaz ve dünyanın dört bir yanında bir şelaleyi, çiçeklerin tomurcuklanışını ya da sevgililerinin yüzünü göremeyen milyonlarca insanı düşün. Yaz oraya, Görebiliyorum. Tanrı'ya şükür. 
Sonra okuyabildiğini yaz oraya. Dünyanın dört bir yanında o günün haberlerini, memleketten gelen bir mektubu, yoğun bir sokaktaki dur işaretini ya da…

Kalemi aldım ve başladım
"Duyabiliyorum.
Konuşabiliyorum.
Oğlum var.
Annem var.
Abim var.
Dans edebiliyorum.
Şarkı söyleyebiliyorum. 
Yemek yapabiliyorum. Okuyabiliyorum.
Yazabiliyorum."

Şimdi yaz, çok şanslıyım. Ve minnettarım.Bu çalışmanın sonrasında hayatımda suların her zaman sakin akmayabileceğini, yaşantımın zorlayıcı günlerinin parlak ve ümit verici olabileceğini, fakat olmayabileceğini de kabul ettim. Bu yüzleşmeden beri, günlerim fırtınalı ya da güneşli de olsa ve gecelerim ihtişamlı ya da yalnız da geçse minnettar olma tutumumu koruyorum. Eğer karamsarlık, düşüncelerimi işgal etmekte ısrarcıysa, her zaman yarının olduğunu hatırlıyorum. Bugün mutluyum."

"Bebeğim karşılaşabileceğin her duruma karşı hazırlıklı ol. Yanlış olduğunu düşündüğün hiçbir şeyi yapma, yalnızca doğru olduğuna inandıklarını yap ve yaşantının da bunu yansıtmasına özen göster. Söylediğin her söz, her koşul altında tekrar söyleyebileceğin şeyler olsun. Yani söyleyeceğini yalnızca kapalı kapılar ardında değil, gerekirse devletin kapısında da söylemeye hazırlıklı ol ve kalabalığı çekmek için insanlara yirmi dakika ver. Her olumsuz durum, şiddetle gözdağı verilerek çözülmez. Çözüm için aklına güven ve onu takip edecek cesarete sahip ol."

"Eğer kendini korumazsan, başkasından korunma bkleyen bir budala gibi gözükürsün. "
Bir kadının başka birinin desteğini istemeden önce kendi kendini koruyabilmesi lazımdı.



14 Nisan 2014 Pazartesi

Dört Bilgelik

Yeryüzü bekçilerinin bilgeliği, gücü ve zarafeti...

Kızılderili erkek ve kadın şamanların kurduğu gizli topluluklar bin yıl boyunca bilgelik öğretilerini özenle muhafaza etmişler ve doğanın hizmetkarlığı görevini itina ile üstlenmişlerdir. "Yeryüzü bekçileri…"

And dağlarında ve Amazon'da "Laika" adıyla bilinirler.
Yeryüzü bekçilerinin uygulamaları ve bilgeliği bize kendi hayat hikayemizi nasıl yazacağımızı öğretir.
Şamanların deyişiyle "dünyayı düşleyerek yaratmayı."

….

"Eski dişil yöntemleri ve değerleri geri getirebilmek için bir hareketlenme mevcut. Örneğin, birçok insan eril teolojinin merkezindeki piramit biçimli emir komuta zincirini reddetmektedir. 

….

3 ana rol vardır. 
Kurban, suçlu ve kurtarıcıdır.
……

Hikayenizden dışarı çıktığınızda diğerlerine karşı önyargılarınızdan kurtulursunuz.
Rahibe Theressa " Tanrı bizi küçük şeyleri büyük sevgiyle yapmamız için yarattı."

….Tarihi yükünüzden kurtulmak istiyorsanız, atalarınızı onurlandırmanız gerekir; eğer bunu yapamazsanız sizinle birlikte yaşayama ve yaşamınızdaki her çaba ve ilişkiye musallat olmaya devam ederler. 

"Neden oğlum olduğunu anlayana kadar benim hayatımı yaşamaya devam edeceksin."

Neden var olduğun anlayana kadar benimi hayatımı yaşamaya devam edeceksin.


Ortak hissiyata dahil olmayı reddettiğinizde farklı bir perspektif edinirsiniz.


… YA ders çıkarırız ya da ıstırabımızın içinde boğulmaya devam ederiz. Doğuda buna karma çemberini kırıp, dharmaya geçmek denir. Laikalar ise mutluluğu öğrenmek der.

Hikayemizin ne kadar büyük olacağına aynı küçük bir çocuğun düştüğünde hemen annesine "nasıl tepki vermeliyim? Bu kötü bir düşüş müydü? diye sorarmışçasına bakması gibi, genellikle diğerlerinden aldığımız tepkiye göre karar veririz.

Acı çekmekten bir kez vazgeçtiğimizde travmalardan, çatışmalardan ve kötü şanstan ders çıkarmayı bırakabilir ve bilgiyi doğrudan bilginin kendisinden öğrenmeye başlayabilirsiniz.

"Önümde güzellik , arkamda güzellik, dört bir yanımda güzellik.- bu sözcükler bir Navaho şükran duasına, dünyada yalnızca güzellik gören birine aittir.

Etrafınızdaki güzelliği gördüğünüzde güzellik de sizi en umulmadık yerlerde bile arayıp bulacaktır.

Tüm  diğer kaygılarımızın yanında para kaybetmekten tutun da önem verdiğimiz insanlar tarafından reddedilmeye kadar- en büyük korkumuz yok olmaktır.

Yani bizler ölümün arkasında birçok neden olduğuna inanırken, Laikalar yok oluşumuzun arkasında tek bir neden olduğunu söyler, o da korkunun hücrelerimize dokularımıza yerleşmin olan karanlığıdır.

Üzerinde çalışacağınız önceki yaşamlar, en çok acı çektiğiniz, en çok güce ve bilgiye sahip olup da bunu kötüye kullandığınız ve yine en çok güce ve bilgiye sahip olup bunu diğerlerinin hizmetine sunduğunuz hayatlarınız olacaktır.

Aslında biz etrafta olmasak da güneş dünyanın etrafında dönmeye devam edecek ve insanlık bir şekilde ayakta kalmayı başarabilecektir. Kendimizle ilgili bu gerçekle yüzleşmekten korkan ego bizi kendi önemimize sarılma ikna eder.

Kendinize verdiğiniz önemi törpülemeye çalışın. En başarılı ve ilginç insanlar genelde kendilerini çok ciddiye almayanlardır. 

Birilerinin sırf asil kurtarıcı ya da kurban olabilmek uğruna sizi kavgaya davet etmesi sizin bu davete icabet etmeniz gerektiği anlamına gelmez. Özellikle size en yakın insanlar damarınız basma konusunda uzmanlık sahibidirler. Eşiniz ve çocuklarınız sizi nasıl kolaylıkla çıldırmanın eşiğine getireceklerini ve kavgaya çekeceklerini çok iyi bilirler.

Yeryüzü bekçileri, işgalci ile kavga ederseniz hiçbir zaman kazanamayacağınızı söylerler, aslında en iyi ihtimalle bir beraberlik elde edebilirsiniz. Asıl soru şudur :Haklı olduğunuzu mu kanıtlamak istiyorsunuz, yoksa rakibinizle iletişim kurup ortak bir zemin bulmak ve kazanmak mı? Kendi bakış açınızı korumak ve hakim kılmak istiyorsunuz, yoksa sorun çözmek mi?

"Baze eşime bu beni kendimi savunmaya itiyor diyerek onun kavga davetini reddederim."

"Işıltılı savaşçılar olarak korkunun ötesine adım atar ve neyle karşılaşırsak karşılaşalım sunduğumuz şey, sevgi ve güzellik olmasını sağlarız.

Farklı elimizle yemek yemek, eve farklı bir yoldan gitmek ve üzüldüğümüzde somurtmak yerine gülümsemek gibi gündelik rutinimiz ve alışkanlıklarımızda ufak değişiklikler yaparak daha yaratıcı, açık ve çocuksu bir duruma gelebiliriz.

Bir nesneyi değeri olabileceği için saklamaya devam etmeniz gerektiği inancından kurtulun.

Pekçok Amerikan yerlisi her hareketlerinin gelecek yedi kuşağı etkilediğine inanır.

Eylemlerimizin yedi kuşak boyunca devam edeceğinin bilincinde olduğumuzda, karımızı koruyarak çevreye ne kadar atık gömebileceğimizin hesabını yapmayız, bunun yerine, kaynaklarımızı zehirlemenin gerçek bedelini düşünürüz.

Sonuçta, insanlara en çok sakladığımız şeyler görünür.

Şeffaflık söylediğiniz ve olduğunuz kişi arasında uyum sağlamaktır.Olduğun gibi görün anlamına gelir.

Çok bilmişin güvensizlik hissini ve kendisini zeki ve önemli hissetme ihtiyacını anlar ve ona merhamet duyarız. 

Bu insanları öğretmenlerimiz olarak görür ve insanları tüm kusurlarıyla kabul edebilmek istediğimiz hatırlattıkları için minettar oluruz.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...