29 Temmuz 2011 Cuma

İkinci yarısı

"Biz aslında başlangıçta canlı kocaman gözlü korkusuz kız çocuklarıydık..."

Bir daha o oturma odalarının kasvetinde öldürülmemek, sindirilmemek, iki yüzlü kadınlara  dönüşmemek için hep uzağa gittik, düştük. Biz hep o evlerden uzak durmalıydık. Duracağız da. Çünkü biz yaşamalıyız.
Yalnızsa yalnız, o da olur."

"Çocukken ilk okunan kitabın insanların kaderlerini belirlediğine ilişkin, hiç bilimsel olmayan ama derinden güvendiğim bir kanaatim var.
Karşılaşmaların yakınlaşmaların "doğruluğunun" bu kitaplar üzerinden sağlamasının yapılabileceğine bile inanırım inceden.
"Şiir ihtiyacı olanındır. PAblo Neruda"

"Seven onlarla yetinse bir de su getirsene demese"

"İstemediğin hiçbir şey yapmasan.Katlandığın bir şey olmasa, bedelini de ödemeye hazır olsan.
Katlanmadan, buruşmadan yaşasan."

Bir okul olsa şimdi fena mı olurdu? Kadınlara ne ise yaraları onu tamir etmeyi öğreten bir okul"

"Belki annen seni sevsin diye, sen de çok çekmelisin. Böylece iyi kadınlar grubunda sen de hazin bir yer edinebilirsin. Böyle sen de çok çekebilirsin ve kızına çok çekmek bilgisini istesen de istemesen de geçirirsin. Böylece hep birlikte... Omzu kısılmış, karnı büzüşmüş, kahkahası içine kaçmış olarak... Kerevette bir kalabalık ve bir ömür daha gitti öylesine böylemesine şaşkın alabalık."

"Korkusuz kadınlar okulu olsa iki gözüm. Kızlarımızı göndersek. Dünyayı devirebileceğini öğrense kızlarımız. Öyle kızlarımız olsa, korkusuz kızlarımız. Artık. Biz artık korkusuz kızlar doğursak. Çoğalsak."

"Genç kadınlar kendilerinden yaşlı kadınlarla konuşmalılar. Ama iyi yaşlanmış kadınlar bulmalılar. O kadınlarda uyutulan bilgileri uyandırmalılar."

"İnsan kendine ihanet ederek öğrenir ihanet etmemesi gereken kişinin kendi olduğunu."

"Kadınların hep rüyaları vardır. Her zaman bu hayatın cümleleriyle konuşmaz yaşamanın gizi. Kadınlara çoğu kez rüyalarıyla gelir cevaplar. Kadınlar bu yüzden çok rüya görür. Bu yüzden rüyalarından çok konuşurlar. Bakmayın bunlara gülen erkeklere çok ciddi şeylerden bahseder gece.

"Kadınlar, kadınların yardımıyla yaşar aslında. Otları kadınlar bilir çünkü, zehirli olanla iyi olanı. Yaşamı sürdürmek kadının bilgisidir, bin yıldır biriktirdiği. Yaşlı kadınlar bildiklerini bilmeseler bile bilirler bu bilgiyi. Sonra belki siz de bir kız çocuğu doğurursunuz belki."

"Eğer yeterince başarılı olmazsa k görevlerimizi yerine getirmez, yeterince çalışmazsak, sevilmeyeceğimiz yalnız kalacağımız korkusunu içimizin çekirdeğine yerleştiren o hangi ansa çocukluğumuzdaki o anı tedavi edebilmek mümkün olsaydı, belki de böyle olmazdık."

" Herkesi sever ya insan tatildeyken , öyle "
"Çocukları dövüyorlar arkadaş! Sırf gövdeleri onlardan daha büyük olduğu için ve yeryüzünde çocuklardan daha uzun bir müddettir bulundukları için yapıyorlar bunu.
Herkes kendinden sonra gelenden alıyor intikamını. Kendinden öncekinden alınmadığı için intikamlar durmuyor insanın kanı."

"Biri birini çok sevince topyekun sevince olur Tanrı. Çünkü Tanrı kalptendir. İnsan kendini hatırlayınca gelen."

""Kendiyle konuşabilenler vardır sadece. Hiç ses vermiyorsan kendine olduğunu nereden bileceksin ki?"

"İnsan ancak gerçekten istediklerine başlayabilir. Sonra dönüp bakınca anlarsın ki,  başlamış olduklarını istemişsin zaten."

"Her dokunuş bir iz bırakıyorsa, hakikaten sen basbayağı bir insanın ayak izlerini bırakacaksın yeryüzünde. İnsanlık adına küçük bir adım olacak belik ama sen güzel yürümüş olacaksın."

"Erkekler birçok kez gider. Kadınlar bir kez... Bir kadın bir adamı gerçekten bittiğinde terkeder. Sonra ne söylesen nehir akmaz geri doğru. Nehirler geri akıtılıyorsa...

"Şu kadarcık, küçücüktük biz. Ta o zaman bile hem derslerimizden pekiyi alıp, hem de babalarımızın terliklerini tam zamanında getirmemiz gerektiğini biliyorduk. Biz böyle multi-purpose yetiştirildik."

"Faşizm insanlar arasındaki ilişkide başlar."İngeborg Bachmann

"Faşizmde işte hep hırsız olduğunu düşünürsünüz insanların, birinin gelip sizi yaralayacağını, öldüreceğini, sizden çalacağını, insanların birbirine ancak zarar vereceğini o yüzden önce sizin zarar vermeniz gerektiğini. İşte o anda başlar her şey. İnsanın doğası gereği kötü olduğuna bir kez inanmakla.
İnsanlardan nefret ettiğinizde korktuğunuzda kapanmaya başlar bilinç."
Faşizm güçlü olanın önünde hiçbir engel kalmamasıyla başlar.
Bir adam eşine sevgilisine vurduğunda kadın bunu hakettiğini düşünüyorsa, Sadece sinirlenince yapıyor diye cümleler kurmaya başlamışsa 8 Mart'ta sokağa çıkıp şiddete hayır diyen kadınlarla birlikte yüremeyi ayıp sayıyorsa, istediğiniz kadar özgürlükçü yasalarınız olsun, hava ve zemin şartları faşizm oyununa elverişlidir artık.
Bİr çocuk bir polisin kurşunuyla bir gece öldürülüyorsa, küçük gövde toprağa verilirken gömülemeyecek bir şey vardır orada. Ona faşizm diyoruz işte biz. Kadınları sallamanyan, yapma memeleri erkekleri araba markalarıyla tarif eden bir dünyada tel tel ele gelmesidir faşizm."


"Gençlik de geçer çünkü, güzellik de. Sonunda iyiyse eğer, hikaye kalır. Hikayeler aslında etlerimiz gevşedikçe güzelleşir."

"Mesele insanlara iyi şeyler hatırlatmakta, iyi hatırlanmakta"

"Sen yanlış kadını seçmişsin kardeşim! Ben yanlış kadını sevmişim. Gülmeyi, içmeyi, dans etmeyi, konuşmayı,  bakmayı , istemeyi bilen bir Lale Belkıs dururken, konuşmayı beceremeyen, en mühim hasleti BAKİRE olmak olan kızı sevmeye zorlanmışız tüh!
Yanarım yanarım o yanlış kadını sevdiğimiz yıllara yanarım. Bir Lale Belkıs kahkahası atarım o yıllara ben!"
"Her son yas demektir. Sonlandırdığınız şeyle ilgili ne kadar az şey hissederseniz hissedin, bu böyledir."
"İnsan insan olduğu unutulunca isyan eder."
"O nesneler çünkü o tapınaktan (alışveriş merkezleri) koparılıp alındıktan sonra artık yanardöner ışıklarını ürettikleri haz ve sahip olma hıncını salgılamaz olacaklar artık.
Free Clipart Picture of a Yellow Smiley. Click Here to Get Free Images at Clipart Guide.com


7 Temmuz 2011 Perşembe

Serenad


Amerikalı bir profesörün ziyarete gelmesiyle Istanbul Üniversitesi'nde görevli Maya'nın hayatı değişir. Her yaşamda, her ailede birçok gizem olduğunu öğrenir. 
Profesör aslen Almandır, ölümsüz aşkı ise hayatını (Hitler'den kaçarken) Struma gemisinde kaybetmiş bir Yahudidir. Maya, profesörün büyük aşkına şahit olurken, kendi ailesindeki Ermeni babaannesinin ve Kafkas göçmeni anneannesinin de çektiklerini yeniden yaşar.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...