4 Kasım 2014 Salı

Anastasya (Çınlayan Sedir)


Kitap, Rus tayga ormanlarında yetişen çınlayan sedir ağacından bahsediyor. 
Şurada anlatmıştım, çınlayan sedir ağacını…
Kısaca çınlayan sedir ağacı çok bilge bir ağaç.
Bütün hayatı boyunca evrenden bilgi ve enerji topluyor
ölmeye yakın çınlamaya başlıyor.
Gelin beni kesin ve bilgiyi paylaşın diye… 

Mesela şu kolyeler de çınlayan sedir ağacından…
Düzenli taktığınızda (çınlama bilgeliğinden dolayı) tümüs bölgesini dengede tutuyor. 

Kitabın kahramanı Anastasya, 
ormanda yaşayan, Şaman kültürüyle doğaya kulak veren genç bir kadın.
Doğanın bilgeliğini yolu oraya düşen kitabın yazarı olan genç adama anlatıyor kitap boyunca.

Tohumların bilgeliğini anlatıyor mesela.
Tohumların özünde bütün evrenin bilgeliğine sahip olduklarını söylüyor.
Tohum ekenlerin, dikim yapmadan önce avuçlarına tohumları almalarını
kuvvetlice üflemelerini söylüyor. Böylece tohum,  o kişinin bütün sağlık bilgisini nefes ve tükürükle alıyor. Ve topraktan, doğadan o kişiye şifa olacak bilgiyi de bünyesine toplayarak 
meyvesini sahibini iyileştirecek meyve haline geliyor.

Tabii bu doğayla uyum içinde, doğayı dinleyerek yaşanıyor.

Sonra eğitimden bahsediyor, sorguluyor.
"Onca yandaşı olan, en azından insanların çoğunun inandığı dinleri, türlü öğretileri kuran tüm o büyük düşünürlerin istisnasız hepsi, öğretilerini kurmazdan evvel neden ille ve özellikle bir ormanda inzivaya çekilir, kendilerini tecrit eder? Dikkat edin, dünyanın en büyük akademisinde değil, basbayağı ormanda inzivaya çekiliyorlar! " 

Yani asıl özgün bilgi, öz'den geliyor :)

"Teknolojik dünyanın insanları, doğada bulunmayan bir şeyi keşfetmiş değil henüz. Hatta tamamen yapay görünen sistemler bile doğadakilerin zavallı birer kopyasıdır." diyor.


"Tanrı sediri, kozmik enerjiyi biriktirsin diye yarattı…"

"Habis duyguların altındaki insan, karanlık ışınlar yayar. Karanlık ışınlar yükselemez ve Dünyanın derinliklerine gömülür. Yeryüzüne tekrar yansımaları volkanik patlamalar, depremler, savaşlar şeklinde olur."

"Enerjiyi biriktiren sedirler, nadiren de olsa kimi zaman bu enerjiyi geri vermez. Böyle sedirler beş yüz yaşına geldiklerinde çınlamaya başlar. Ağaç bu pes tonlu çınlamalarla konuşur, kendisini kessin, biriktirdiği enerjiyi dünyanın hayrına kullansın diye insanlara işaret verir. Sedirin çınlaması bu manaya gelir işte.3 yıl boyunca çınlar. Üç yıl boyunca insanlarla iletişim kuramazsa evrenden alıp biriktirdiklerini insana doğrudan verme imkanını kaybeder." 

"insanı dünyada yaşayan diğer tüm canlılardan ayıran tek şeyin araç gereç yapma kabiliyeti olduğunu mu sanıyorsun Vladimir?"

"Ben ceketle dolaşırken sen neden üşümüyorsun?""
"Çünkü elbiselere sarınıp soğuktan da sıcaktan da korunan insanın vücudu zamanla çevresindeki doğa koşullarına adapte olma becerisini yitirir. Benim vücudum bu becerisini yitirmediğinden elbiseye ihtiyaç duymuyorum."

"burada tek başına yaşamak sıkıcı değil mi Anastasya? Televizyonsuz, telefonsuz, yapayalnız? 
Televizyon dediğin nedir ki? Kimi resim ve konuları, neredeyse yoz bir hayal gücü yardımıyla insana sunan bir aygıt. Ben, kendi hayal gücüm yardımıyla dilediğim her konuyu, her resmi, en fantastik bağlamda kurabilir, üstelik kendimi de bunlara dahil ederek konuyu etkiliyebilirim. 
Peki Telefon? 
İnsan diğerleriyle telefon olmadan da konuşabilir. Bunun için gerekenler irade gücü, iki tarafın da isteği ve gelişmiş bir hayal gücüdür yalnızca.

"Tanrı insanı kendisinin bir sureti ve benzeri olarak yarattı. İnsana özgürlüklüklerin en büyüğü verildi. Karanlıkla aydınlık arasında özgürce seçim yapmak. İnsana ruh verildi. Görülen her şey insanın kontrolündedir, hatta Tanrı'ya karşı bile özgürdür. Onu ya sever, ya sevmez. İradesinden başka hiçkimse ya da hiçbir insanı yönetemez. Tanrı insandan, sevgisine sevgiyle karşılık vermesini ister ama yalnızca özgür, mükemmel insanın sevgisidir istediği, yani tıpkı kendisi gibi olanınki."

"Tüm insanlar aynı anda ikinci güneşi isterse o anda beliriverir." 

"Duaların da belli harf kombinasyonlarından oluştuğunu zaten biliyorsunuz.Bu kombinasyonlar da aydınlanmış insanlar tarafından Tanrı'nın da yardımıyla oluşturulmuştur.

İnsanın içinde aydınlık duygular belirdiğinde muhakkak vücudun tüm organlarına da hayırlı bir etki yaparlar.

" Toplulukların başında bulunan insanların, insanlara davranış şekilleri, onları yapmaya zorladıkları şeyler, nüfuzlarını kullanarak yarattıkları hava, çevrelerindeki insanların iyi ya da kötü hissetmesine neden olur. Çoğu iyi hissederse, herbirinden aydınlık ışınlar çıkar ve kolektif bir aydınlık oluşur. Ama kötü hissedince, karanlık olur."

Başlangıçta SÖZ vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...