13 Mayıs 2009 Çarşamba

Elif Şafak/AŞK

"Her maktül katilinde yaşamaya devam eder."

"Yaradanı nasıl tanımladığımız,kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla...Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut demektir."

"...İçindeki zayıflık dışına şiddet olarak yansıyordu. Bu sebepten, hep başkalarına meydan okuyordu."

"...böyledir işte. Doğruyu söyledin mi, kızar köpürürler. Hele aşktan bahsetmeyegör, hırçınlaşır, hoyratlaşır, senden nefret ederler."

"Zamanla öğrendim ki, vecd hallerinden başkalarına pek bahsetmemeli.İnsanoğlu nedense anlayamadığını kötülemeye meyilli."

"Bilmeyen birine, meşe palamudu alçakgönüllü ve kırılgan gözükür. Halbuki ileride dönüşeceği o mağrur ve koskoca meşe ağacının taşıyıcısı, habercisidir. Tabii gören göze!"

"Şehirler maneviyat sütunlarının üstünde ayakta durur. Sakinlerinin yüreklerini yansıtırlar, devasa aynalar gibi. Şayet ol yürekler kapanır ya da kararırsa , şehirler de cazibesini kaybeder."

"Şükret! İstediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir."

"Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı emer, hazmeder.Ve bilirler ki gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir."

"Sadece bana verdiği şeyler için değil , benden esirgedikleri için de şükredeceğim.Çünkü yalnız O bilir benim için neyin hayırlı olduğunu.-"

"Eğer insanın taktığı gözlüğün camlarına olumsuzluk sinmişse, tabii ki olumsuzluk görür baktığı yerde."

"Şayet kalbinin zırhını yumuşatmazsan söylediğim her şey sana batar."

SONUNDA HIÇKIRARAK AĞLADIM. Her satırı, tekrar tekrar okunacak kadar güzeldi kitabın.

7 Mayıs 2009 Perşembe

EMPATİ

Şu an Elif Şafak'ın Aşk'ını ve Üstün Dökmen'in Empati'sini paralel okuyorum. Bu tarzı seviyorum, bir elimde psikoloji ya da kişisel gelişim, diğerinde roman..
İşte altını çizdiklerim:
"... Tartışmaların ertelenmesi durumuna pasif çatışma diyoruz."
"İnsanları değiştirmeye hakkımız olduğunu düşündüğümüzde, onlarla çatışma ihtimalimiz artar."
"Değiştiremediğimiz şeyler karşısında ise kendimizi engellenmiş hissedip öfkeye kapılmaktayız."
"Herkes dünyayı değiştirmeye çalışıyor, fakat hiç kimse kendisini değiştirmek istemiyor."

"Bir gün pişman olacağımız düzeyde fedakarlıklarda bulunmazsak, olası çatışma nedenlerimizden birisini ortadan kaldırmış oluruz."

LİMON AĞACI

Sonunda bitirdim. Çok kaldı elimde... Roman kategorisinde olmasına rağmen, pek akıcı değil. Bilgiler önemli, lakin biraz araştırma kitabı gibi olmuş. Bir türlü akmıyor. Hani o niyetle başlanmadığı için belki de bir türlü sardıramadım, içinden bir alıntı da yapamadım.
Bir tek İsrail-Filistin ilişkisini hatırlamak adına faydalıydı.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...