20 Ocak 2010 Çarşamba

İnanç Sokağı'nda Ayışığı

İran’da bir Yahudi gettosu… Ve kadından kadına geçen genetik bir kaçma dürtüsü… Büyükannesi olan hahamın karısı kaçmıştır ilk olarak.. Melek Roksanna ise her gece düşlerinde kaçmaktadır. Sabahları da yatağında gezdiği yerlerden tüyler bulmaktadır. Gina B. Nahai’nin çağdaş bir 1001 gece masalı tadında yazdığı roman, bambaşka bir atmosferin büyülü kadınlarını anlatıyor.

Benim özetim: Roksanna lanetli diye etiketlenmiş bir kız çocuğudur. Annesi bile ondan kurtulmaya çalışmıştır zamanında. Çatıdan itmeye kalkarak. Bu durumda o bile inanır lanetli olduğuna... Hep göçebe bir ruh olarak yaşar, evlendiğinde de duramaz yerinde, çünkü oraya ait değildir, çocuğu bile onu bağlayamaz olduğu yere... Final ise düşündürücü. Çocuklar ne düşünür kendini terkeden anneler hakkında, anneler ne düşünür, terkedebildikleri çocuklar hakkında? Yeterince sevmemişler midir yoksa?

"Bazı insanlar sürgünün içine doğuyor. Hİçbir yere gitmeseler bile sürgünü yanlarında taşıyorlar."

"Başlangıçta birçok seçenek vardı ve ben yazgımın belli olduğuna inanarak hepsini harcadım."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...