18 Mart 2012 Pazar

Bir odadan bir odaya


Yılmaz Güney'in kızı olmak sanıldığı gibi büyülü bir şey olmayabilir.
Yılmaz Güney olmak başkadır, baba olmak başka...
Yılmaz Güney, davasının yoğunluğunda epey bir yaralamış kızını kitaptan öğrendiğimiz.
Rollerin insan yaşamında, herkes için nasıl da farklı etkiler yarattığını,
bir kız çocuğunun yaşamında babanın önemini zaman zaman iç burkan bir tarzla veriyor kitap.

"Hakikat bir aldanıştır, aslolan yaşanmışlıktır."

"Hocanın suratına haykırmak istiyorum. Benim yaşadıklarımı biliyor mu acaba? babanın nasıl biri olduğunu biliyor mu? Çektiğim acıdan hiç haberi var mı? Sinemada, gazetelerde gördüklerinden başka bir şey bildiği yok. Babanın gözünde bir hiç olduğumu, onun beni hiç umursamadığını biliyor mu?

"Kimsenin benimle sırf ben olduğum için ilgilenmeyeceği doğru."

"Yediğim tokat bana çok yardımcı oluyor. Artık ileride ne yapacağımı biliyorum.
Pedagog olacağım. Hayatta yapmak istediğim tek iş bu. Çocuklarla çalışacağım. Çocukken hissedilenleri hiç unutmayacağım. Sözüm söz." 
Böyle anlar o kadar ender ki..
İkimiz birlikte yürüyüşe çıkıyoruz. 
Büyüyünce ne olacağımı soruyor bana
Cevabım hazır: pedagog
Bana Lenin'i okumalısın diye karşılık veriyor.
Onun Lenin'inden de Max'ından da bıktım. Hayatta tek önemsediği o ikisi sadece.

Galiba baba büyük hayal kırıklığına uğruyor bütün bunlarla ilgilenmediğim için. ama böyle işte.
Bana hep şişko kızım veya aptal kızım diyor.
Bilerek tıkınmak diyorum, çünkü yiyecekleri yutma şeklimin normal olmadığını hissediyorum.
Tek yaptığım  bu: Elime ne geçerse tıkınmak.

"Bugece benimbabamla karşılaştım.
Bugece benimbabam benden af diledi.
Ben onu zaten kendi içimde çoktan affetmiştim."

"Birleşmek kendindeki ötekiyle kendini ve herkesi olduğu olabildiği gibi affedebilmek için."
Ancak şimdi kadın, eş, anne olarak bu hayatın bir parçası olarak insanın karmaşıklığını anlıyor, hissediyor, seziyorum.
Ne siyah var, ne beyaz, ne de gri.
Sadece gökkuşağı. 

Birgün mavinin huzuru, bir gün kırmızının öfkesi başka bir gün yeşilin bağlılığı, beyazın belirsizliği, grinin hızı, karanlıkların siyahı....

İçimde aşk var, acı var.
Onlarla birlikte yaşamayı öğrendim.
İçimdeki küçük kızın elini tutup 
onunla ilerliyorum bilinmeze doğru.
Ama güvenliyim 
Biliyorum artık 
Aşk oldukça yaşam da var. 
Bir odadan bir odaya geçtim. " 
 
"Bir ziyaret sırasında baba bana zaman ayırıyor. 

1 yorum:

  1. Bu kitabı merak ediyordum listeye aldım paylaşımın için sağol

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...