15 Ocak 2015 Perşembe

Rusya'nın çınlayan sedirleri

"İnsan yaratanın çocuğudur. Ve her ebeveyn gibi O da, kendisi için istediğinden daha azını çocuğu için isteyemez. Çocuğuna her şeyi verdi zaten. En önemlisi seçme özgürlüğünü verdi."

İnsanın ürettiği hiçbir düşünce kaybolup gitmez.
Yine insan ya da Yaratan tarafından üretilmiş her düşünceyi kullanabilir.

Anastaya,  geleceği görmez sadeci onu tasarlama ve gerçeğe dönüştürme becerisi vardır sadece.

Deniz, dünyevi kibrin düşlerinden uyandırıyor insanı ve pekçok düşünce hiç çaba harcamadan, kendiliğinden doğuyor insanın içinde.

Hiçbir şey insana memletinden, ailesinin yarattığı Sevgi Evreni'nden daha fazla güç veremez.

Fakat bitkilerin diğerlerinden daha az önemli olmayan bir özelliği vardır. Kendileriyle doğrudan ilişki kuran belli bir insana,bir Gerçek Sevgi Evreniyaratmaları.Onsuz insan hayatının devam edemeyeceği türden.
Eğer bitkilerin pekçoğu bir araya gelirse insanlığa benzersiz bir Sevgi Evreni yaratır. Farklı çeşitler bir aradaysave insan onlarla iletişim kurup sevgiyle yaklaşırsa tabii. Hepsi birlikte insana paha biçilemez, ruhu yücelten ve bedeni iyileştiren bir Sevgi Evreni yaratır.

Ağaçlar meyve verir. Ama bir de Sevgi Evreni yaratır.

Dışarıdan alınmış her dogma, insanın içinde bilinç yaratmaz. Hatta İnsan-Yaratıcı olma fırsatını engeller.

İnsan aracılğıyla önemli bir şey yaratıldığında daima iki zıtlık oluşur. İnsanın da birini seçme özgürlüğü vardır. Hangisini seçeceğiyse çoğunlukla onun saflığına ve bilincine bağlıdır.

Tanrı iyidir,  ceza falan vermez.

Pekçok insan sabah belli bir saatte uyansa iyi olurdu. Örneğin saat altıda olabilir. Kalkınca da iyi bir şey düşünmeliler, ne düşünecekleri önemli değil.
Ne kadar çok insan katılırsa, cevap o kadar çabuk ortaya çıkar.
Aydınlık düşüncelerin eşzamanlı olması yeteneği kat be kat artıracaktır.
Aydınlık Güçlerin Boyutu aracılığıylla birbirimizin duygularını hissetmeyi, anlamayı ve birbirimize yardım etmeyi öğreneceğiz.

"dünya büyük de olsa çok ama çok hassastır. Sen de bir sivrisineğe kıyasla kocamansın ama üzerine konduğunda dokunuşunu hissedersin. Dünya da her şeyi hisseder işte. Üzerine asfalt döşediklerinde, ağaçları kesip yaktıklarında bağrına delikler açıp suni gübre dedikleri tozu döktüklerinde hepsini tüm acıyı hisseder."

"hiçbir şey insanın toprakla bağını koparamaz."

"en yüksek bilince ilk olarak ulaşan hep bireydir, çoğunluksa bir süre sonra ulaşır."

Bunlar sert sarsıntıları önleyen amortisörler gibidir. Amortisörler çalışmadığında devrim olur.

Bundan sonra yüreğinizin ve ruhunuzun emrettiğini yapın.

Düşünce ve kelime, Yüce Yaratıcının başlıca araçlarıdır. Ve bu araç tüm canlılar arasında sadece insana verilmiştir.

Ruhla kelime arasındaki bağ koptuğunda ruh bomboşken imgeler de solgunken, kelimeler bir ses karmaşası gibi boş olur. Hiçbir şey ifade etmez.

Bir ortaklıkta başarının yarısı karşılıklı anlayışa ve kendi yeteneklerine olduğu kadar başkasınınkilere de güvenmeye bağlıdır. İnsanın etrafındakilere güvenmesi her türlü yeteneği artırır.

Kendilerini çok dindar sayan insanların içinde kendilerini de korkutan bir karanlık yön var ve bu yüzden, sürekli insanları ne kadar dindar olduklarına ikna etmeye çalışıyorlar. Muhtemelen diğer insanların onların içindeki karanlık yönü keşfetmesinden korkuyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...